Mustafa Arda Uzun

Köprüden Önce Son Çıkış: İhracat

Ekim ayının ortalarına gelirken, havalar yavaştan soğumaya başlıyor yer yer sağanak yağışlı günlere giriyoruz. Olumsuz hava şartları tüm yurdu etkilerken, tek olumsuzluğun hava koşulları olmadığını hepimiz biliyoruz. Daha büyük bir sorunumuz var! Bazılarımız görmezden gelirken bazılarımız ise yeni farkına varıyor hatta bazılarımız ise çoktan biliyor bu sorunumuzu. Çözümü bulup bu yazıyı okuma ihtiyacı duymayan firmalar olsa da her gün kurları takip edip, firmanızın geleceği hakkında kara senaryolar üretiyorsanız okumanızda fayda var.

Sorun Nedir?

2020 yılının başlarındaki Korona virüs yada diğer adıyla Covid-19 salgını nedeniyle zaten bir çok ülkede firmalar ekonomik anlamda sarsıntıya uğradı; üretimde, ihracat ve ithalatlarda azalmalar yaşandı. Gıda, medikal gibi bir kaç sektör haricinde salgın döneminden artıda çıkan sektöre az rastlandı. Yılın birinci ve ikinci çeyreğinde yaşanan bu küresel sorun henüz bitmese de üçüncü ve dördüncü çeyrekte başka bir sorun ile karşılaştık.

Artan kurlar veya kurdaki dalgalanmalar bir çok üreticiyi iç piyasada zora sokuyor. Üretiminin bir kısmı ithal ürünlere dayalı firmaların kendilerini kur artışına karşı koruma altına almaması girdi fiyatlarındaki artışı çıktı fiyatlarına yansıtmasına zorluyor fakat piyasa koşullarında bu her zaman mümkün olan bir durum değil. Daralan ve zorlaşan şartlar dolayısıyla bir çok firma işçi çıkarımı, kâr düşüşü hatta zarar, üretim durdurma veya yavaşlatma gibi durumlarla karşı karşıya kalıyor.

2021’e Girerken

2020 yılının son 3 aylık dönemine girerken, korona salgınının tekrardan ülkeler bazında artışa geçişi, Mart ve Nisan aylarındaki kötü senaryoyu akıllara getiriyor ve firmaları çözüm üretmeye itiyor.

Sadece salgının artışı değil, kur artışlarına da göz atalım. Kur artışı ihracat için olumsuz görüşünde olan kişiler olsa da şartlara gerçekçi bakmalı ve çözüm odaklı fikirler üretmeliyiz.

Çözüm Nedir?

A, B ve C planlarınızı yapın. En kötü senaryoyu da göz önünde bulundurarak farklı riskleri de göz önünde bulundurun.
Risklere karşı kendinizi güvence altına alacak finansal eylemleri uygulayın. ”Hedge” işlemi olarak adlandırılan döviz alış/satış riskleriniz karşılığında tersine işlemler yaparak riskinizi minimuma indirebilirsiniz. (Herhangi bir yatırım tavsiyesi içermez.)
Kolay ihracata başlayın yada ihracatlarınızı arttırmanın yollarını arayın. Riskinizi azaltmanın bir diğer yolu ve esas yapılması gereken budur. Artık ihracat yapmak bir tercihten öte zorunluluk haline geldi. Cirosunun belli bir yüzdesini yurt dışı satışlarına bağlamak bir çok firmanın yapmak istediği hedef ancak firmaların ihracata nasıl başlanır konusunda büyük eksiklikler var. Son dönemlerdeki dijital ve sanal ortamlardaki etkileşimin artışıyla masa başında müşteri bulmak zor değil; ihracat pazar araştırmasıyla doğru bir pazar belirleyip firma adaylarına ulaşmanız için gerekli olan şeyler zaman, bilgi ve aksiyon almak.
2021 yılına girerken firmaların ihracat yapma ve arttırma isteğinde olduklarını bizzat gözlemliyorum. Dileğim, her firmanın yurt dışından müşteri bulması ve arttırması yönündedir aksi halde ülkemiz ve firmalarımız adına zor günler beklediğini söyleyebiliriz.
Bol ihracatlar, bir sonraki yazımda görüşmek üzere…